Yaşamın kavranması gereken özü...

Tüm bu sıkıntıları düşününce, uzun süre önce yazdığım bir yazıyı paylaşmak istedim sizlerle...
tekâmül yaşamın kavranması gereken özü...
Başını hafifçe yana eğmiş, gözleriyle tarıyordu etrafını...
Yerde rastgele atılmış ahşap parçalarına takıldı bakışları,
bir ıhlamur parçası? Hayır, işlemesi kolay, fazla kolay...
Çok yumuşak.
Bir parça kavak öte yanda,
o da uygun olmaz diye düşündü,
her harekette istenenden fazla parça kopar, kontrol nâmümkün.
Ya mauna ne demeli?
Fazla sert, ketum, müdahaleye kapalı...
İşte tam o anda gördü...
Gül ağacı...
Yaradılışında varolan zarafetle, kızıla çalan pembeliğiyle...
Hem güçlü ve mukavemetli,
Hem hassas ve işlenebilir...
Metreye uzandı, ölçtü, düşündü...
Önce kenarlarını düzeltti, sonra ağır ağır yürüdü hızara...
Böğründe keskin bir acı hissetti gül ağacı, gittikçe artan
ve bir ses, içini parçalayan,
bekledi vakurla gül ağacı,
hayatın ona sunduğu sürprizi...
Yarıya kadar biçildi gül ağacı bir tarafından,
tam bitti sandığında, diğer yandan...
Hala bütündü, yek parça...
Anlamadı o an,
ama bekledi...
Kalemle işaretledi, matkabın gireceği yerleri
ve açtı sabırla kıl testerenin gireceği delikleri...
Gül ağacı buna da bir anlam verememişti.
Ne istiyordu ondan, neden kanatıyordu etini?
İskarpeleye uzandı usulca,
boşalttı sabırla kıl testerenin ayırdığı yolları,
bir yol açtı yukarı,
bir yol da aşağı...
Sonra çevirdi arkasını şefkatle tutarak,
gül ağacının katlandığı acıyı anlayarak...
Yine başlıyordu aynısı, bu sefer sırtında...
İskarpele her değişinde etine, bir parçasını ayırıyordu bedeninden...
Neden yapıyordu bunu, bunlar neden çevresindeki onca ahşabın değil de kendi başına geliyordu,
bu haksızlık değil miydi?...
Ihlamurla kavak sessizce bakıyordu uzaktan ona,
kendi canlarını kurtarmış olmanın şansına sevinerek...
İnce zımpara derisinde gezindi sonra,
etinden et kopardı zerre zerre...
Daha küçük bir bıçağa uzandı sonra,
ucu hafif yuvarlak...
Gül ağacı sevindi biraz...
İskarpele başladı yine gezinmeye, tüm sınırlarında,
yonga yonga döküldü teni yere...
Üfledi hafifçe, ellerini gezdirdi tüm derisinde...
Sevgiyle...
Kaldırdı ayağa gül ağacını,
tutup kollarından ayırdı iki yana yavaşça...
"Tanrım!" dedi gül ağacı, bu da ne?
İki yana açılan iki kol,
tanrıya şükranla açılan, bir semazen edasıyla.
İki yana açılan iki ayak, dengeli... Mağrur...
Ihlamurla kavak şaşkın, seçilen olmamanın verdiği hisle kıskanç...
Kadın, bakarken eserine, gururla dolu...
ve şefkatle...
Bakarken sessiz ve vakur gül ağacına...
Gül ağacı evinin en görünen yerinde duruyor artık,
acı ve mutlulukla tekâmül, Rahle haliyle...

Şahnur KARAAĞAÇ
Genel Yayın Yönetmeni
Halklailiskiler.com.tr
Tekâmül: olgunlaşmak, gelişmek.
Zerre: 0,00156 g olan ağırlık ölçü birimi.
Yonga: Kesilen, yontulan veya rendelenen bir şeyden çıkan parça.
Rahle: Üzerinde kitap okunan, yazı yazılan, tek parça ahşaptan oyularak hazırlanan, açılıp kapanabilen alçak, küçük masa.
122958 kez okunmuş Şahnur Karaağaç

Yorumlar

aşk-ı memnu 12 Haziran 2007, Salı
Yine başlıyordu aynısı, bu sefer sırtında...İskarpele her değişinde etine, bir parçasını ayırıyordu bedeninden...
Neden yapıyordu bunu, bunlar neden çevresindeki onca ahşabın değilde kendi başına geliyordu,
bu haksızlık değil miydi?...
Ihlamurla, kavak sessizce bakıyordu uzaktan ona,
kendi canlarını kurtarmış olmanın şansına sevinerek...
Kim söyleyebilir ki yukarda geçen ifadelerin sadece bir rahlenin yapımı ile ilgili olduğunu


Tülay İSEN ÖZGİRAY 3 Temmuz 2007, Salı
Merhaba Şahnur ablacığım. Siteyle yeni tanıştım. Tesadüfen yazılarınızı gördüm ve çok mutlu oldum. Çok başarılı olduğunuzu belirtmeden geçemeyeceğim. Yürekten tebrikler....

seda 23 Temmuz 2007, Pazartesi
ben bu yazıdan hayatımla ilgili şöyle bi şey çıkardım. Sanırım hayatta mutlaka acı çekmeliyiz, bedel ödemeliyiz. Şunu da unutmayalım bedelini peşin ödediğimiz ama mutlu olamadığımız zamanlarda çok yoruluyor insan. Ülkem için endişelerim var. Umarım bu güzelliğin bu cennetin bedelini daha fazla ödemeyiz çünkü ceddimiz yeterince ödedi ...

Nedim Çalapkulu 28 Temmuz 2007, Cumartesi
Şahnur hanım yazınızı büyük bir keyifle okudum.Biz insanlar durduğu yerde sıkıntı çekmeden olgunlaşıp gelişeceğimizi sanıyoruz işler bize göre yolunda gitmediğinde sızlanıyoruz ve sonra keşkeee diyoruz ama iş işten geçmiş oluyor.
Yazınızınızla bana gerçekleri farklı açıdan düşünme fırsatını yaşattığınız için teşekkür ederim.


abdurrahim 11 Ağustos 2007, Cumartesi
Şahnur hanım yazılarınızı beğenerek okuyorum. Umarız buluşmalar size farklı bir gelişmeyi beraberinde getirir. Geceye olan katkınız dolayısıyla sizlere ve ekibinize teşekkür ederim.Referans Medya


gülşah 12 Ağustos 2007, Pazar
Şahnur Hanım yazınız çok güzeldi.ne kadar güzel benzetmelere yer vermişsiniz.sizden bir ricam olacak bende halkla ilişkilerden yeni mezun oldum.ama nereden başlamalıyım.çok stresliyim ve çaresiz:( yardımcı olun lütfen!

hatice çavdar 15 Ağustos 2007, Çarşamba
mrh şahnur hanım yazınızı tesadüfen okudum fakat çok begendim,bana gerçekleri farklı açıdan düşünme fırsatını yaşattığınız için teşekkür ederim akdeniz haber......

nesimi 17 Ağustos 2007, Cuma
insan tıpkı bir agaç gibi büyür olgunlaşır ve ölür bazen acı çekerek bazende mutluluk içinde acınızı biyüterek yaşayın tıpkı büyüttügünüz sevginiz gibi sizin olmaktan çıkan ve sadece acınızı hatırlatan sevginiz gibi hayatı anlamlı kılan sevginin ve acının bir arada var olmasıdır bütün varlıgımızla direnmeliyiz bizi biz eden bu duygulara

merve parlakgüneş 23 Ağustos 2007, Perşembe
şahnur hanım,gerçekten harika bir yazıyla çok güzel mesaj vermişsiniz. meseliğini çok seven ama yeni mezun olduğu için iş bulmakta zorlanan biz genç pr´cilerin bu tarzda yazılara gerçekten çok ihtiyacı var. buna benzer yazıların devamının gelmesi dileklerimle... :)

SEVİNÇ 29 Ağustos 2007, Çarşamba
Şahnur Hanım MerhabaSiteye tesadüfen girdim ve yazınızı okudum, çok güzeldi. Ben de halkla ilişkiler bölümünü yeni kazandım. Şimdiden gözüm korktu. Bu kadar insan dışarıda.


nilüfer 29 Ağustos 2007, Çarşamba
ben halkla ilişkiler mezunu değilim.iktisat bölümü mezunuyum.sitenize tesadüfen girdim.çok hoşuma gitti.şu an bir işim yok.hayatımında sıkıntılı bir dönemindeyim.hatta bugün baya sıkıntılı.sizin yazmış olduğunuz bu yazıdan etkilendim.sıkıntıların bir anda kaybolduğunu hissettim.size teşekkür ederim böyle güzel bir yazı yazdığınız için.başarılarınızın devamı dileğiyle.hep mutlu kalın.bizimle güzel hikayelerinizi paylaşın....

çağla 20 Eylül 2007, Perşembe
çok hoş bir yazı

dilek 13 Ekim 2007, Cumartesi
şahnur hanım e_posta adresınız varmı.ben halklaiışkıler ögrencısıyım.sızınle nasıl ıletışıme gecebılırım

figen 13 Ekim 2007, Cumartesi
Olgunlaşmak için acı çekmek gereklimidir.Yada acı vermek; asıl önemli olan içimdeki bencillikten sıyrılmak değil midir? Bu sayede öğrenirken hayatı hem acımamış hem acıtmamış olmazmıyım?

jade 16 Ekim 2007, Salı
Hayatta ´gül´ iseniz etrafınızda mutlaka ´kavak´ gibi ´ıhlamur´ gibi acınızla mutlu olanlar olacaktır.Ama gül işte her zaman sonunda gülende o olacaktır.

Meral Göşgün Ceylan 18 Ekim 2007, Perşembe
Merhaba Şahnur Hanım,Yazınızı okurken insanın içinin sızlamaması mümkün değil. Hep hissetmedik mi zaman zaman gül ağacının başına gelenleri ? Ellerinize sağlık. Esenlikler Dilerim.


melek 27 Ekim 2007, Cumartesi
sizi tebrik ediyorum.bir varoluş ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.biraz acı versede seçilen olmak, iyidir.tıpki gül ağacı gibi.

fevzisonmez 22 Kasım 2007, Perşembe
şahnur hanim meraba,sizi tebrik ediyorum, yazilarınız mukkemmel olmus elinize sağlık basarilar dilerim...yurekten sevgiler


fatma 28 Ocak 2008, Pazartesi
şahnur abla yazınızla ilk karşılaşmamın mutluluğunu yaşıyorum tebrikler harika yazmışsınız yüreğinize sağlık

kadir.xz 21 Ekim 2008, Salı
Çok güzel bir yazıydı insanın düşünmediklerini düşünmesine yardımcı oluyor.
ALİ TANER GÖBEKOĞULLARI 23 Haziran 2010, Çarşamba
Şahnur kardeşim gül ağacı hak ettiği değeri buluyor evin en görünen yerinde, bence burda çok şey anlatmıssın. insanlar güzel bir karekter onurlu yaşam anlayışı ve yeteneklerini ortaya koyduğunda hak ettikleri değeri ve yeri bulacaklarına inanmaktayım artık bu yazını okuduktan sonra.saygılarımla

Samet HAMİŞ 19 Ağustos 2011, Cuma
Sitede yeniyim nerde ne var bilmiyorum sadece okuyorum ama her okuduğum yazı birbirinden güzelYüreğinize sağlık çok güzel bir yazı...
