Sıkıntılı Bir Durum Var!
Köşe Yazısı - 17 Ekim 2012, Çarşamba

İletişimciler yakından bilir...
Büyük markaları müşteri portföyüne katmak da zordur, onlara hizmet vermek de...
Bilinir... Bilinir de yüksek sesle dillendirilmez. Nihayetinde müşteridir ya da potansiyel müşteridir. E müşteri de her zaman haklıdır...
Bu söz bana hep Desperado'nun ilk sahnesini hatırlatır nedense...
Müşteri her zaman haklıdır. Her konuda bilgi sahibi olmak zorunda da değildir.
Bu yüzden de ihtiyaçları doğrultusunda profesyonellerle iş birliğine gider. Bunun için ince eler, sık dokur, araştırır, soruşturur, seçici davranır. Onca konkur bu sebepledir...
Yani öyle olmalıdır. Ne de olsa milyonlarca lira değerindeki markalar söz konusu olan, bu markaların hedefleri, itibarları...
Büyük markalarla çalışmak zor olduğu kadar büyük markalarda çalışmak da zordur.
Markanın gücünü taşıyacak donanıma, tecrübeye ve bilgiye sahip yöneticiler olduğu gibi,
toplantı planlamak için bile toplantı yapan, iki cümle ile cevaplanabilecek bir yanıtı excel'lere, powerpoint'lere dökülmemişse algılayamayan, kurum sitelerindeki "vizyon&misyon" klişelerinin aksine vizyonu dar, sade konuları önce karmaşıklaştıran sonra sadeleştirmeye çabalayan, etiği kralcılığa yeğleyen genç yöneticiler de çok…
Şaşırtıcı olansa farklı yerlerde eğitim görmüş, farklı yerlerde yetişmiş, farklı insanlar olmalarına rağmen Olasılıksız’ın ortak bilinç kavramı gibi aynı özellikleri göstermeleri…
Bu özelliklerden mi kaynaklanıyor, çok fazla düşündükleri için düşünmeden mi yapıyorlar yoksa özellikle mi yapılıyor emin değilim ancak zaman zaman son derece rahatsız edici işler çıkıyor ortaya…
THY’nin yeni reklam filmi gibi mesela…
Müzikal açıdan bakıp son derece dinlenesi bulunabilir, yaratıcılık tarafından bakıp çoktan yapılmış bir şeyin taklit edilmesi denebilir, duygusal bakıp coşturucu olduğu söylenebilir, hissi bakıp işten çıkarılan onca işçiye karşın riyakar bulunabilir, andımız unutturulmaktayken milli marşımızın sıklıkla duyulması bakımından öğretici gelebilir…
Oysa ki bazen duruma yalın bakmak yeterlidir.
Her şeye Powepoint gerekmeyeceği gibi, her şeyin reklama malzeme edilemeyeceği gibi…
Zaman zaman son derce rahatsız edici işler çıkıyor ortaya…
Sıkıntılı durumlar…
Coca-Cola’nın Sergen Yalçın’lı viral reklamında olduğu gibi…

Filmde Sergen Yalçın halı sahada maç yapmakta olan bir gruba sürpriz ziyarette bulunuyor. Şaşkınlıkları ve heyecanları yüzlerinden okunan futbol sevdalılarını kamyona bindiriyor. Nereye gittiklerinden habersiz İstanbul caddelerinde süren yolculuğun ardından kendilerini İnönü stadının içinde buluyorlar. Coca-Cola büyük bir sürpriz yaparak gençlere, muhteşem İnönü stadında ünlü futbolcularla futbol oynama mutluluğu yaşatmış oluyor…
Coca-Cola Mutluluk Kamyonu konseptinde bir reklam filmi…
Birileri hikayeyi sundu, belli ki birileri de bayıldı ve reklam filmi hayata geçirildi.
Elbette ki bu söylediğim şekilde çabucak olmamıştır. Junior’lar, senior’lar, müdürler, manager’ler…
Toplantı üstüne toplantı yapılmış, bir dolu beyin fırtınası gerçekleştirilmiş, bir dolu cümle kurulmuş, fikirler havada uçuşmuş ve tabi fincanlarca kahve tüketilmiştir…
Merak ettiğimse şu; bir yönetici de çıkıp, “kamyon/kamyonet gibi araçlarda insan taşınabiliyor muydu?” diye sormamış mı?
Kamyon/kamyonet/römork gibi araçlarda insan taşınması yasaktır. Yasak olmasaydı bile akıllıca olmazdı.
Videoda da göreceğiniz üzere kamyon kasasının şoför tarafı tümüyle kapalı ve kapıları da içeriden açılamıyor.
Hoş açılsa ne fark eder o da ayrı ya…
Ciddi bir hata söz konusu. Reklam için bile olsa yanlış örnek.
İlla kapalı bir mekan yaratılacaktıysa da minibüs/midibüs/otobüs benzeri özel hazırlanmış bir araç tercih edilmeliydi.
Videonun başında Sayın Yalçın istemeden de olsa durumu özetlemiş aslında, "sıkıntılı bir durum var!".
İnsanların trafikte sorumlu davranmaları konusu sosyal sorumluluğumuz olmalıyken, dünya devi bir markanın bu şekilde sorumsuz hareket etmesi gerçekten de sıkıntılı bir durum.
Bazıları "ya n'olcak ki" diye düşünebilir, eminim sekiz kadın işçinin panelvan kamyonet içinde boğulmasından önce de bu şekilde düşünenler olmuştur...
http://bit.ly/NrHlZP
12328 kez okunmuş Şahnur Karaağaç

Yorumlar

Yavuz Balta 22 Ekim 2012, Pazartesi
İyi iş yaparsan eleştirilirsin. Eleştirilmiyorsan zaten iyi iş yapmıyorsun demektir. Zaten adı üstünde Viral reklam filmi. ayrıca coca colanın zaten kendisi sağlığa zararlı bir içecek :)

Yağmur Kav 7 Kasım 2012, Çarşamba
Merhabalar Şahnur Hanım,Yazınızı okuduğumda şu yargıya vardım büyük markaların yaptıkları reklamlarda ince çizgilere dikkat edilmese dahi insanlar keyifle ve onaylayarak reklam filminin büyüsüne kapılıyorlar.Bazı firmalara kuşkusuz inanış ve güven vardır ki yıllardır Cola Cola yaptığı reklamlar,diğerlerinden ayırt edici tat ve reklam müzikleriyle psikolojik ve tatminkar olarak biz müşteri kitlesini ağına almış bulunmakta ve yakında sosyal paylaşım sitelerinde özellikleri gençler arasında benzeri şekilde videolar,kamyonet içine yerleştirilmiş gençliğin eğlence içindeki reklam denemeleriyle karşılaşırız.
Teşekkürler,
İyi çalışmalar.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmış olmalısınız.