PR`nin Parlayan Yıldızı Olmak 3
Köşe Yazısı - 2 Mayıs 2007, Çarşamba

Bu arada özel bir teşekkür de ODTÜ’de “Just Marketing” etkinliğini gerçekleştiren İşletme Kulübü üyelerine... Bu teşekkür, bana gösterdikleri misafirperverlikten önce, birçok gence, farklı sektörlerden profesyonellerle bir araya gelmelerini sağlayacak başarılı bir atmosferi sağladıkları için onlara gidiyor...
Bu hafta, PR sektöründe bilgi dağarcığımızı geliştirmek, kavramsal ve sektörel değişimleri yakalamak adına neler yapılabileceğine dair gelen soruları yanıtlamaya çalışacağım. Öncelikle gelen mailler gösteriyor ki özellikle yurt dışında eğitim görmek, iyi okullardan mezun olmak olmazsa olmaz şart olarak görülüyor. Böyle bir fırsat elbette ki küçümsenemeyecek bir avantaj, ama her şey değil. Hele ki tek başına hiçbir şey ifade edemiyor. İyi bir okuldan alınmış başarılı bir diplomaya, iyi bir aile ve çevre yapısına güvenmek de çoğu zaman kariyer anlamında hüsranla noktalanıyor.
Her zaman olduğı gibi bu yazı dizisinde de daldan dala atlayacağım. Çünkü, gelen soruların da ışığında o kadar çok yazmak, paylaşmak istediğim şey var ki... Birçok genç dostum iyi okullarda okumamanın, yurtdışında eğitim görme gibi avantajları yakalayamamış olmanın büyük bir dezavantaj yarattığından yola çıkarak ciddi bir özgüven ve kariyer hedeflerine ulaşmakta inanç eksikliği yaşıyor. Bu handikabı taşıyor olmak hissi adeta eylemlerini paralize ediyor. Bu durum bir çekingenliği beraberinde getiriyor. Ve yola mağlup başlanıyor. Öte yanda, tam zıttında görüyorum ki, birkaç yabancı dil bilen, kolejden sonra iletişim alanında veya sosyal disiplenlerde iyi eğitim olan arkadaşlarım da aradıklarını bulamadıktan yakınarak tatminsizliklerini ve hayal kırıklıklarını dile getiriyorlar.
Bir kez daha altını çizelim ki, iletişim hayatın her anında... İletişim alanının herhangi bir köşesinde yer alan birisi için, kültürden sanata ekonomiden politikaya uzanan ucu bucağı olmayan yelpazenin her bir kırımı artı değer yaratıyor. Öncelikle, iş hayatının temel değerlerini hatırlamakta fayda var. İletişim dünyasına dışarıdan bakıldığında görülen, ilk etapta renkli, zaman zaman sıradışı, cool izlenimlerinin ardına geçtiğimizde iş hayatının temel prensiplerinin dimdik ayakta durduğunu görürüz. Çalışmak, sabır, araştırma, merak, dürüstlük, işine odaklanmak, inanmak, yılmamak ve yine çalışmak...
Bu temel prensiplerin olduğu bir noktada, taş taş üstüne koyarak ilerlemek mümkün... Bu değerlere sahip olan birisi de handikapları ne olursa olsun kendi fırsatlarını er ya da geç yaratacak...
Donanımı artırmak diyoruz... Internet elimizin altında... İletişim sektöründe bugüne kadar olmadığı kadar çok kitap basılıyor. Media Cat, Marketing Türkiye, Rota yayıncılık ilk aklıma gelenler... Dergiler...
Ayrıca Internet, iletişimi de hızlandırıyor. Arçelik, Coca-Cola, Nike, BP, Ford gibi firmalardan, Grup 7, Capitol, MPR, Global, Bersay gibi önde gelen iletişim danışmanlığı şirketlerine; üniversitelerin iletişim fakültelerindeki birçok değerli akademisyenden sektörün önde gelen isimlerine kadar uzun bir listede sizinle yazışacak, yol gösterecek, yarattığınız değerleri algılayabilecek kişilere ulaşmak mümkün. Tabi bu iletişim kurma noktasını sadece merhaba demek, CV göndermek, ya da altı boş kalan mailler göndermek gibi algılamamak önemli. Ya da bir takım taleplerde bulunmak. Burada gerçekten önemli olan, bu iletişimi kurmanın bir amacı, somut bir değeri olması.
Oxford’da kaldığım dönemde LSPR’ın kursların aLondra’Ya giderken Oxford Üniversitesinin kurumsal iletişiminde çalışan genç bir profesyonel ile sohbet etme şansım oluyordu. Yolda bana anlattıkları bence hepimize örnek olabilir. Örneğin Londra’da markasını burada vermemiz gerekmeyen bir içecek markasının krizinde o kriz ile ilgili üniversite gençliğinin neler düşündüğünü özetleyen bir raporu ve kriz iletişimi başlığı altında neler yapılabileceğini kendince ortaya koyan bir öneri paketini firmaya göndermişti. Daha sonra firmanin PR sorumlusu ile Oxford’da buluşmuş ve üniversitede bir derste ağırlamıştı. Geçen hafta yazıştım. O firmanın Londra ofisinde geçen yıl profesyonel olarak çalışmaya başlamış. Buyrun size olması gereken bir network çalışması ve sonucu.
Network oluşturmak, birileriyle arkadaş olarak kapılar açmak, gece dışarı çıkmak, trend ortamlarda olmak, vitine çıkmaktan ibaret değil. Bazen elbetteki öenmli fırsatlar yaratabilir. Ama zemin sağlam ise... Tıpkı şansın, hazır olduğunuzda sizinle fırsatların buluşması olarak tanımlanması gibi...
Gelecek yazı bu konuya devam edeceğim. Ama şu ana kadar söylemek istediğim tek şey eğer siz kararlıysanız, çalışıyorsanız, fırsatları arıyor ve doyumsuzlukla kendinizi geliştirmeye çaba harcıyorsanız, bir de buna küçük network fırsatlarını eklediğinizde er ya da geç hak ettiğiniz noktaya ulaşacaksınız. Bazen haksızlığa uğradığınızı hissetseniz ve uğrasanız bile... Bana yazıp kitap isteyen, fikirlerini paylaşan, eksikliklerini çekinmeden dürüstlükle dile getiren tüm arkadaşlarım doğru yolda ilerliyor. Doğru yolda ilerleyen bir başka geniş kitle de, yakaladıkları iyi eğitim fırsatını başarıyla değerlendirmiş ama bununla yetinmemiş, kendini sürekli aşmaya çalışan, uluslararası çalışma gruplarına katılan, farklı yapılarda sorumluluklar üstlenen ama stajyer olarak fotokopi çekmekten de gocunmamış, kararlılıkla, amatör ruhunu ve mütevaziliğini kaybetmeden yol alan genç kardeşlerim...
Bir sonraki yazı da donanımı artırmak ve fırsatları yaratmak konularında somut, uygulanabilir faydalı ipuçlarını paylaşmaya çalışacağım.
8734 kez okunmuş Aret Vartanyan

Yorumlar

pınar çağla 8 Mayıs 2007, Salı
Ben hayatta istedikten sonra herşeyin mümkün olduğunu düşünüyorum ben kendi eğitimim için diyim devlet okulunuın süper lisesinden mezun oldum ve marmara iletişim sondayım ama ben bu düşüncemi yeditepede burslu okuyıp haksızlık sonucu elimden alınan bursumdan sonra benımsedım ve hırsla 4 ayda hızandırılmıs çalışıp marmarayı kazandım inanın eğitim çok önemli ama başarının anahtarı inanmak dilinizi geliştirmek mesleki açıdan kendinizi kültürünüzü geliştırmek ve zamanı iyi kullanmak 4 sene okuma süresi biseyler için iyi bir zamandı son sene özellıkle eksiklerinizi üst sınıflardaki arkadaslarıma bakarak onların keske bunu yada keske sunu yapsaydık dedıklerını kulagımın kösesıne alarak zamanı iyi degerlendırdım bazı fırsatlar hayata sıze sunulur bazıları size azcık yüzünü gösterip oyun oynar onu sizin degerllendırmenız gerekir.3yerde stajyaptım otomotıv sektorunde oldum hep seviyorum çok ve 3´ünde de fırsatları bir şekilde bazen tamaman tesadüf bazen de yaratmakla oluştu yanı hayat sizin elinizde hedeflerinize inandıgınız zaman o yolda yürüdüğünüzde inanaın başarı kaçamaz.ayrıca aret bey yazsında sölemişti şu an staj yaptığım ve kalmak için çok çalıştığım otomotıv şirketinde aarada fotokopide çekiyorum ama güleryüzlü çalışkan ve işinizi başaraılı yapınca inanın bu bile size kötü gelmiyor teşekürler

ALİ KARAGÖZ 27 Mayıs 2007, Pazar
Ben İstanbul Bykşhr Bld. Bimtaş A.Ş. de çalışmaktayım .Herkes genelde sevdiği işte ve sektörde çalışmayı yeğler başarının nasıl geleceğini çoğu anlayamayabilir. Bizlerin geçmişinde vardır fikir ve bilgi alışverişinde buluınmamak kısaca bilgi saklamak ... Herkes sıkıntı çekebilir önemli olan sektör olarak yapacağınız aktiviteyi en iyi şekilde sunmak ve onu kalıcı yapmaktır
yapacağınız ve de yaptıracağınız her işin arkasında durmanız herzaman bu artı puan ve ilerleme ve de güven artırıcı demektir
gerisi boş
saygılar


Bahar DÖLEN 18 Haziran 2007, Pazartesi
Aret Bey Merhaba,Yazınızda paylaştığınız değerli fikirlerinize kesinlikle katılıyorum. Sabırlı olmak, bazen önüne gelen çok basit bir işi dahi gocunmadan yerine getirmek, araştırmak ve kendini bir şekilde ilerletmeye çalışmak, bir yerlere gelebilmenin, hedeflenen noktaya varabilmenin önemli unsurlarından... Sadece çok iyi eğitim almış olmakla maalesef herşeyin üstesinden gelinmiyor. Dünya dönüyor ve biz de buna kendimizi geliştirerek, amatör ve araştırmacı ruhumuzu kaybetmeyerek elimizden geldiğinde ayak uydurmak durumundayız...


yasin 19 Haziran 2007, Salı
yaptığınız yorumlar ve görüşler biz halkla ilişkilere yeni baslamıs , nasıl devam edeceğini bilmeyenler icin buyuk avantajdır. peki bize onereceğiniz kıtaplar nelerdir. vereceğiniz cevap icin simdiden tesekkurler.
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmış olmalısınız.