Twitter için az önce yeni bir status yazdım... "Sosyal Medya" ağımı ve kullanımımı artırıyorum"...

Bu iki cümle anlamsız mı? Okumaya devam etmeyin... Devam ediyorsanız yeni bir PR anlayışını okumaya hazırlanarak devam edin...

360 derece İletişim eğitimimizde sürekli olarak vurguladığımız medya ilişkileri eşit değildir PR yaklaşımımızı unutmadan, medya ilişkilerinde yaşanan dijital devrime dikkatinizi çekmeye çalışıyorum. Bugün hala basın bülteni göndermek birincil bir medya ilişkisi faaliyeti olarak görülüyor. Oysaki, Google´da arama yapıldığında ön sıralarda çıkıyor olmak bugün ön planda tutulması gereken iletişim aracı... Bu da bize kelimelerle nasıl oynayacağımız, blogları nasıl kullanacağımızı öğrenmemiz gerektiğini ve google search optimization hizmeti veren profesyonelleri farketmemiz gerektiğini hatırlatıyor.

Bir adım daha gidelim... Facebook bize yeni bir iletişim alanı açtı. Ardından Twitter, friendfinder, digg, gibi oluşumlar duymaya başladık. Bugün eğer bu araçları doğru ve eşzamanlı kullanmayı başarırısanız sanal dünyada ışık hızında yayılabilirsiniz.

Şimdi wikipedia’ya bakalım ne diyor sosyal medya için:
Zaman ve mekan sınırlaması olmadan (mobil tabanlı), paylaşımın, tartışmanın esas olduğu bir insanî iletişim şeklidir. Sosyal medya platformlarında insanlarla buluşur ve ileşimde bulunursunuz. İnsanlara yardım eder, yardım alır sorularına cevap verir ve kendi sorularınızı sorarsınız. Bu bakımdan sosyal medya informal eğitim yollarından da birtanesidir.
Teknoloji, telekominikasyton, sosyal iletişimin kelimeler, görseller, ses dosyaları yolu ile sağlandığı bir yapıya sahiptir. İnsanlar hikâyelerini ve tecrubelerini bu bağlamda paylaştığı bir çerçeveye de sahiptir.
Sosyal medya aynı zamanda Kullanıcların Üretiiği İçerik ve Müşterilerin Üretiiği Medya kavramlarını da ortaya çıkarmış, bu yapısıyla da ticari plandaki anlamını kazanmıştır
Buna göre Sosyal medya, kullanıcı içeriğinin bizzat kendisi tarafından yapıldığı ve yayıldığı, yayınlandığı, paylaşıldığı platformların genel adı olarak açıklanabilir.
Buradaki ana öğe içerik, kullanıcı tarafından geliştirilen içerik... Geleneksel medyada bu içerik profesyoneller tarafından geliştiriliyor, sunuluyor. Birisi monolog birisi diyalog... Ve birincisi doğrudan reklamla beslenmeye , ayakta durma savaşı vermeye muhtaç.
MySpace tarafından yapılan bir araştırma, sosyal medya platformlarını kullananların yalnızca %25'inin üretime katılmadığını ortaya koyuyor. Bunun diğer anlamı ise şu: Sosyal medyayı tüketen her 4 kişiden 3'ü aynı zamanda sosyal medyanın içerik üretimini gerçekleştiriyor.

İşte şimdi Internet, sanal dünya gerçekten bir örümcek ağı ve birbirine eklene eklene ışık hızında yaygınlaşıyor. Mobil dünyanın Internet’e entegrasyonu bu gücü daha da artırıyor.

Şimdi soru şu: PR şirketlerimiz sosyal medyanın ne kadar farkında? Ne kadar etkin ve yoğun kullanıyor? Bugün sadece sosyal medyada varolmayı hedefleyen takımlar kurulurken, iletişimciler, marka yöneticileri ne kadar bu güce sıcak bakıyor. Cevaplarını bilmiyorum. Bilsemde çoğunluğun hala uzak olduğundan o kadar eminim ki ama asıl çok iyi bildiğim, öyle ya da böyle, er ya da geç “sosyal medya” hayatınıza girecek. İletişm palnlarınızın vazgeçilmez hatta en önemli öğelerinden biri olacak. Bence oldu ama hala farkında olmama ihtimaliniz çok yüksek...

Artık yeni bir medya anlayışıyla karşı karşıyayız... İçeriğinin, üretiminin bizler tarafından geliştirildiği bir medya... Yakında kendi radyolarımız, TV kanallarımız olacak...

Şimdi son soru: Dijital PR size ne ifade ediyor?
Bir sonraki yazımızda biraz daha sepesifik derinliğe ineceğiz...

3642 kez okunmuş Aret Vartanyan