Gerçek haberi, doğru aktarabilmek
Köşe Yazısı - 9 Ekim 2007, Salı

Halkla İlişkiler eşit değildir medya ilişkileri diyenler olarak, medya ilişkilerinin önemli başlıklardan biri olduğunu ifade ediyoruz.
Peter Turkington ile yazışma fırsatım oldu. Kendisi ile Londra’da da bir eğitimde karşılaşmıştık. Freelance çalışan, markalara danışmanlığın yanı sıra The Guardian, Times gibi yayınlarda makaleleri yayınlanan bir isim kendisi.
Kendisinin savunduğu nokta, medyada yer almanın, daha çok görünmenin temeli olarak “ 5N 1 K” formülündeki bir harfe dikkat çekiyor. Kilit nokta, medya kuruluşlarındaki eşik bekçilerin, karar vericilerin dikkatini çekebilmek. Onların ne istediğini anlayabilmek. Bugün medyanın öncelikli beklentisi, takipçilerinin dikkatini çekecek, insanların ilgisini toplayacak bir şeyler sunabilmek. Gürültünün, kalabalığın arasında mouse, kumanda cihazını ele alan kitlelerin dikkatini çekecek bir şeyler sunabilmek. Eğer haber, bilgi, iletilen mesaj sıradışı değilse, insanların dikkatini çekmek de mümkün olmuyor.
Kim, Ne, Nerede, ne zaman, Niçin ve Nasıl sorularının içinde kilit harf “Niçin?”. Hatta “Niçin?” çıkartıp editörün, eşik bekçisinin perspektifinde değerlendirdiğimizde, Niçin birileri bu haber ile ilgilensin? sorusunun yanıtın önemli. Editör, elindeki malzemenin gün ışığına çıkmasının arefesinde bu cevabı arıyor.
Peki bir haberi gerçekten ilginç kılan nedir? Ya dane haber değeri taşıyor? Klasik oalrak köpeğin insanı ısırması haber değeri taşımaz ama insanın köpeği ısırması haber değeri taşır yaklaşımının dışında yeni bir şeyler var mı? Evet, var.
Online dünyanın giderel önem kazandığıi hatta öneminin tartışılmaz olduğu ve geleceğin online dünyada şekilleneceğine bazı çevrelerce kesin gözüyle bakıldığı bir ortamda “ambalaj” öne çıkıyor.
Sıradışı olan, beklenmeyen ya da tüm dünyayı ilgilendiren gelişmeler başlı başına kendini izlettiriyor, taşıdığı değerle ilgiyi topluyor. On yıl öncesine göre ise, medya takipçilerinde pozitif sayılabilecek gelişmeler de yaşanıyor. Örneğin artık celebrity – ümlü haberleri eskisi gibi iş yapmıyor. OJ Simpsons’ın ya da Jackson’ın ya da Mike Tyson’ın gündem olan haberleri, o zaman milyonların ilgi odağı olurken, şimdi benzer haberler daha dar kitlelerin dikkatini çekiyor.
Haber değeri taşıyan onlarca haberin ise, hiç yer almaması veya gerektiğinden çok daha az ilgi görmesi ise yeniden “ambalaj”ı, “tasarım”ı, nasıl sunulduğu konusunu gündeme getiriyor. Özellikle Internet ile birlikte yeni kanalların, mecraların farklı ve özgün yapıları, haberlerin de bu değişime uygun hazırlanmasını gerekli kılıyor. Özellikle de PR profesyonelleri için somut bir örnek verecek olursak, bir bülten hazırlayarak, aynı bültenin tüm mecralara geçilmesi artık çalışmıyor. Farklı mecralarda, haberin farklı yönlerinin öne çıkartılması hatta farklı görsellerinin kullanımı öne çıkıyor.
Medyada tekelleşme, çıkar ilişkileri reklam haber dengeleri vebenzeri birçok konuşma kulağınıza gelebilir ki doğruluk payları da vardır. Ancak her şeyi sıfırlayıp nötr hale getirdiğinizde tek bir soru var. Editör bu haberi neden kullansın? Önce elinizdeki malzemenin haber değeri taşıdığına emin olun, sonra da bunu iyi aktarıp aktaramadığınıza, iyi dizayn edip iletip iletemediğinize bakın. Bugün medyada çalışanlar, eşik bekçileri, editörler, muhabirler o kadar çok abuk subuk taleple karşılaşıyorlar ki... Görselsiz bültenler, başı sonu belli olmayan metinler, neredeyse çala kalem bültenler... Bazen ben de karşılarına geçtiğimde medyada çalışan arkadaşlarımdan sektör adına özür dilemek zorunda kalabiliyorum. Ne onlarca telefon araması ne rica minnet ne de eş dost... Bunlar bir yere kadar evet. Ama asıl önemli olan sizin gazeteciye ne sunduğunuz ve nasıl sunduğunuz...
5662 kez okunmuş Aret Vartanyan
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmış olmalısınız.